Adalet Bakanı Tunç: AYM ile Yargıtay ilk kez karşı karşıya gelmiyor, büyük bir yargı krizi değil
4 mins read

Adalet Bakanı Tunç: AYM ile Yargıtay ilk kez karşı karşıya gelmiyor, büyük bir yargı krizi değil

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’la ilgili hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu durum Anayasa Mahkemesi’yle Yargıtay‘ın ilk karşı karşıya gelmesi değil bunu büyük bir yargı krizi olarak nitelemek doğru değil.” dedi.

BAKAN TUNÇ’TAN YARGITAY-AYM KRİZİ AÇIKLAMASI

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası’nda 18 yıl hapse çarptırılan, 14 Mayıs’ta TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay’la ilgili hak ihlali kararı ve Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması tartışmalara neden oldu. Konuyla ilgili bir açıklama da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi.

“KONU ASLINDA AÇIK”

tv100 canlı yayınında açıklamalarda bulunan gazeteci Deniz Gürel, Bakan Tunç’un konuyla ilgili söylediklerini aktardı. Deniz Gürel, Bakan Tunç ile yaptığı görüşmeyi şu ifadelerle anlattı: “Burada tartışmaya yol açan 2 mahkemenin 2 kararı meselesi karşımızda konu aslında açık. Can Atalay’la ilgili soruşturma milletvekili seçilmesinden önce başladı buradaki en önemli detay bu. Anayasanın 14. maddesindeki devletin güvenliğiyle ilgili maddeye takıldığı için de milletvekili seçildiği halde yargılaması devam etti. Can Atalay’ın ve tutukluluk hali de bu yüzden devam ediyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

“BÜYÜK BİR YARGI KRİZİ OLARAK NİTELEMEK DOĞRU DEĞİL”

Eğer bunun aksi mantıkla gidilirse terör örgütü elebaşlarından bir tanesi aday gösterilse ve bu kişilerin Türkiye’de olmadıkları için yargılaması yapılamadığı kaçak oldukları için suçları sabit olamadı ve ceza alamadıkları için o zaman milletvekili seçilecekler bu kabul edilebilir bir durum mu? Ayrıca bu durum Anayasa Mahkemesi’yle Yargıtay‘ın ilk karşı karşıya gelmesi değil bunu büyük bir yargı krizi olarak nitelemek doğru değil’.

NE OLMUŞTU?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası’nda tutuklandıktan sonra TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay hakkında hak ihlali olduğunu belirtip tahliye edilmesi yönünde karar veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. AYM’nin Anayasa’yı ihlal ederek yetkisini aştığını, Yüksek Mahkeme’nin kararına uyulmaması gerektiğini belirten Yargıtay, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için de TBMM’ye bildirimde bulunmuştu.

Can Atalay

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay’ın Gezi Parkı davası kapsamında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu. Sanık Atalay, 14 Mayıs’taki 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP’ten Hatay milletvekili seçilmiş, bunun üzerine avukatları “milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtay‘a başvuru yapmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise talebin reddine hükmetmişti.

YARGITAY 18 YIL HAPİS CEZASINI ONAMIŞTI

Bunun üzerine Atalay’ın avukatları milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanan başvurucunun yargılamada durma kararı talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.

14 ÜYEDEN 5’İ KARARA MUHALİF KALMIŞTI

Anayasa Mahkemesi ise 25 Ekim’de Can Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla hükmetmişti. Dosyayı inceleyen 14 üyeden 5’i bu karara muhalif kalmış, Atalay’ın haklarının ihlal edilmediğine kanaat getirmişti.

DOSYA YARGITAY’A İLETİLMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi, yeniden yargılama ve tahliye için kararını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Mahkeme ise ihlal kararının, yerel mahkemece verilen karara ilişkin olmadığı gerekçesiyle dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne iletmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir