İnsansı Robotlar Duygularını İfade Edebilir mi?

Çok değil bundan yarım asır önce insansı robotlar gündelik yaşantımız için ütopik bir hayalken bugün robotların bizler gibi duygulara sahip olup olamayacaklarının tartışılıyor olması teknoloji ve mühendisliğin ne denli ilerlediğinin apaçık gerçeği. Bunda yapay zekâ yazılımlarının payı oldukça yüksek.Yıllar önce ancak sinematik evrende görebildiğimiz insansı robotların savaş, tahribat ya da dünyayı ele geçirme gibi korku teorileriyle karşımıza çıkması elbette insanoğlunun robotlara karşı ön yargıyla yaklaşmasına sebep oldu.

Robotların hayatımızı kolaylaştırmasından çok, bir gün insanlığın yerini alacağı kuşkusu akıllarda uzunca bir süre soru işareti oluşturdu.

Endüstri 4.0 ile birlikte robotların insan hayatına dahil olmaya başlaması beraberinde bu kuşkuları da en aza indirgemeye başladı. İnsan ve robotların birlikte ortak alanlar paylaşması sonucunda ‘insan-robot etkileşimi’ adı altında birçok bilimsel araştırmalar yapılması bizi bugün insansı robotlar ve duygular konusunu tartışmaya getirdi.

Robotlarla aynı ortamda çalışan insanlar üzerinde robotların bilinmezliği, iletişim vb. eksikliklerinin mental ve psikolojik olarak olumsuz etkiler bıraktığının gözlemlenmesi bizlere robotların sadece mekanik özellikleri ya da veri aktarmada mükemmel olmasının yeterli olmadığını gösterdi. Robotların mevcut özelliklerine eklemeler yapılarak, insansı robotların bizlerle iletişime geçerken başını sallama, göz teması kurma ya da göz kırpma gibi sosyal ipucu taşıyacak ifadeler kurmaları onlarla daha istekli iletişime geçmemizi sağladı.

Başlangıçta veri aktarımı-paylaşımı ve mesajlaşma gibi basit ve sınırlı işlemleri gerçekleştirme konusunda işlerimizi kolaylaştıran yapay zekâ günümüzde sohbet ederken espri yapabilir, duygularımızı analiz edip bizlere tavsiyelerde dahi bulunabilir hale geldi.

Yapay zekâ duygularımızı algılayabiliyor mu?

Yapay zekâ belli oranda bizlerin duygularını tespit edip buna göre karşılık verebiliyor. Peki robotların duyguları olabilir mi? Onlara kırıcı bir söz söylediğimizde üzüldüklerini ifade edebilir ya da bir espriye karşılık kahkaha ile yanıt verebilir mi? Eğer yapay zekayı buna göre kodlarsanız bunun yanıtı evet. Ancak bu tamamen taklit yoluyla gerçekleşeceği için bir insan beyni kadar karmaşık olmayacaktır.

Temelde bir insanın sahip olduğu 7 duygu söz konusu. Öfke, korku, sevinç, utanç, tiksinme, üzüntü ve şaşırma. Yapay zekanın bu duyguların yalnızca terim olarak karşılığını bilmesi elbette yeterli olmayacak. Ya da birkaç örnekle taklit edebilmesi bazı durumlarda gülünç bile kalacaktır. İnsanlar yeri geldiğinde mutluluktan ağlayabiliyorken, öfkelendiğinde bağırmak yerine tamamen sessiz de kalabiliyor. Bu yüzden yapay zekaya bu kadar karmaşık bir yapıyı kodlamak günümüzde mümkün görünmüyor. Şu an için insanların mikro yüz ifadeleri, ses tonları, nabız ya da solunum hızı gibi duygu durum anında gösterdikleri tepkileri tespit edip taklit etme yönünde algoritmalar üretiliyor.

Etik mi duygu mu?

İnsansı robot deyince hayalimizde canlanan robotların işlevleri onlara yüklediğimiz otomasyondan geçiyor. Bilim kurgu romanlarında ya da Marvel sinematik evreninde karşımıza çıkan, süper güçle bütünleşmiş robotların elbette günümüzde karşılığı yok. %100 otonom ile tam yetki ile oluşturulabilecek bir insansı robotun yine de kusurları olacaktır. İnsansı robotların yakın gelecekte mahkemede yargılamada bulunması ya da ameliyat sırasında cerraha eşlik etmesi gibi konular gündemde. 

Ancak altıncı his gibi bazen inisiyatif alınması gereken durumlarda yapay zekanın yeterli olamayacağı görülüyor. Bir mahkemede hâkimin yargı esnasında hukuk boşluğunun olduğu anda hâkim hukuk yaratabilirken yapay zekâ var olan hukuk üzerinden yalnızca karar verebilir. Bir ameliyat esnasında cerrah geçmiş deneyimlerine ve altıncı hissine göre riskli ancak hayat kurtarma ihtimali olan seçeneği tercih ederken yine yapay zekâ algoritma sonucu en düşük riskli olan opsiyonu tercih edecektir.

Son birkaç yılda ev ve ofis işlerinde günlük yaşantımızda yerini alan robotların hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığının hepimiz farkındayız. Robotların sadece fiziksel yardımcılarımız olan makinelerden daha fazlası olacağını yakın gelecekte hepimiz göreceğiz. Mutsuz anlarımızda bizlere destek, yalnız anlarımızda sohbet eşlikçilerimizin olacağı dönem çok da uzakta değil.

X

Instagram

Facebook

Linkedln

YouTube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir